Adana’da travesti olmak ve bu halini kabul edip dışarı çıkmak öyle söylemek kadar kolay bir iş değil. Aynaya bir kez daha bakıyorum, makyajımı kontrol etmeye çalışıyorum ama heyecandan neredeyse titriyorum. konsantre olamıyorum. Sütyenimi on beşinci kez düzeltmeye çalışıyorum ve yine memnun değilim. Adana sokaklarında birazdan tamamen üzerime yönlenecek olan bakışlar ve sözler geliyor aklıma, vazgeçecek gibi oluyorum bir an.
Sakinleşmek için bir süre oturdum ama külotlu çorabın bacaklarıma sürtünmesi sadece uyarılmamı artırıyor. Bir nefes alsam iyi olur yoksa bayılacağım.
Şimdi ayağa kalktım, çantamı aldım ve kapıya yürüdüm, zeminde topuklarımın büyüleyici tıkırtısını duydum. Bu beni son derece kadınsı hissettiriyor. Evet benim için sorun yok herşeyimle hazırım ama en başta dedim ya Adana burası ve burada travesti olmak kolay değil. Diyelim ki oldunuz ve bunu kendinize kabul ettirdiniz. Ya toplum? ya Adana halkı.
Elimi kapı koluna koydum. Saniyeler geçiyor. Henüz hazır değilim ama yine de kapıyı açıp Adana sokaklarına çıkıyorum bir travesti olarak. Adrenalin pompalanıyor. İlk halka açık gezim çok güzel ve kadınsı giyinmiş gibi hissetsem de Adana da neredeyse herkes benim bir travesti olduğumu anlayacak ve birazdan tüm bakışlar bana yönelecek.